Kilo vermeye çalışırken, ilk kural olarak uzmanlardan biri size “iştahınızı tetikleyen yiyecekler”‘den veya gerçekten dayanamadığınız gıdalardan uzak durmanız gerektiğini söyleyebilirler. Bu kural, bazı durumlarda göz ardı edilen akıl dışı zihniyetinin bir parçası olabilir.
Georgetown Cupcakes’ın arkasındaki kız kardeşler ve ortak sahipler olan Katherine Berman ve Sophie LaMontagne, bu kuralı tam olarak yerine getiremediler. Sonuçta, en sevdikleri yiyecekler işlerinin bir parçasıydı ve günün her saatinde tatlılarla ilgilenmek zorundaydılar. Yine de, iki kişi sadece dokuz ayda 100 kilo kaybettiler.
Nasıl Kilo Verdiler?
Hamileyken kazandığı 60 kiloyu veren Katherine ve sahip olduğu ağırlığı 40 kilo düşüren Sophie, diyet yapmayı reddettiklerini söylediler. Bunun yerine, kilo verme yolculuğunu daha rahat yaptılar. Katherine, “Aşırı bir şey yapmadık” diyor ve “Yavaş ve doğal bir yaklaşımda bulunduk ve işe yaradı.” diyerek kilo vermek isteyen herkese bunun aslında kolay bir iş olduğunu gösteriyor.
Kilo verme süreçlerini inceleyecek olursak, her iki kız kardeş de haftada beş gün, günde altı kilometre yürümeye başladılar ve “en sevdiğimiz gıdaların mantıklı bölümlerini yedik ve hiçbir şeyden kendimizi mahrum bırakmadık” diyorlar. Ortalama olarak, kahvaltıları yumurta, kızarmış ekmek ve meyve üçgeni etrafında dönen kardeşler, öğle yemeği için çorba ve sandviçler, akşam yemeği içinse ızgara tavuk veya somon ile sebzeler ve patatesler tercih ettiler.
Cupcake Dükkânları Varken Yememeyi Nasıl Başardılar?
Elbette çalıştıkları yerde sürekli olarak tatlı ürünlerin çıkması her zaman için çokta büyük kolaylık sağlamadı. Özellikle iki kardeşin iradeleri ile boğuşmaları gereken günlerin sayısı bir hayli fazlaydı. Kardeşler çalıştıkları süreçte iradelerini yenemedikleri anlardan şöyle bahsediyorlar; “Bazı günlerde kesinlikle birden fazla cupcake yediğimiz olmuştur ve eğer biz günde birden fazla lezzet almak istediysek, irademize sahip çıkamıyorsak genellikle onları paylaşıyoruz”. “Cupcakes hakkında güzel şey, tek porsiyonlar olmasıdır.” diyen Katherine bu sayede az yiyerek nefislerini bastırabildikleri belirtiyor. En önemlisi de, Katherine ve Sophie, hedeflerini paylaşmak için bir arkadaşın ya da bir aile üyesinin mutlaka zayıflama sürecinde yanlarında olması önemini fark ettiklerini belirtiyorlar. “Bunu birlikte yaptığınızda, birbirinize hesap verebilir, kilo kaybınızı beraber tutabilir ve yol boyunca birbirinizin destek sistemi olabilirsiniz.” diyorlar. Görünüşe göre bu bayanlar kendi zayıflama kitaplarını yazmış durumdalar ve giden 100 kilonun ardından artık sağlıklı birer birey olarak hayatlarına devam ediyorlar.
Bir cevap yazın