40 kilo vermek pek çok kişi için zorlu ve başarılamayan bir yoldur. Ancak eğer isterseniz 40 kilo gibi büyük bir kilodan kurtulmanız mümkün.
Yüksek miktarlarda kilolar vermek istiyorsanız öncelikle şunu iyice anlamanız gerekiyor, “Bu kilolar bir günde olmadı”. Kilo vermek için insanın kendisine sunduğu en temel bahane, sürecin çok uzun süreceği ile ilgilidir. Kilolu olmayan birisi “Aman ne olacak 9 ayda verebilirsin 40 kiloyu” diye düşünebilir ama kilolu bir insan için o 9 aylık süreç çok büyük, çok uzak ve çok ulaşılmazdır.
Sürekli olarak internette okuduklarınız veya gerçek hayatta tanıştığınız insanlar, hızlı kilo vermenin saçlarınızı dökebileceğini, derinizi sarkıtabileceğini ve şimdiki güzel yüzünüzün kilo verince kaybolabileceğini söylerler. Kilolu her insan içten içe bu bahanelere inanır ve sürekli olarak arkasına saklanır. Eğer gerçekten kilo vermek istiyorsanız, tüm büyük mucitlerin dünyaya ışık tutmak için yaptıkları şeyi yaparak siz de benliğinize bir ışık tutun; İnanın Kendinize!
Spor ve Diyet Klişesinden Sıyrılarak Sorun, Hangi Spor? Hangi Diyet?
Elbette kilo vermek için spor ve diyet son derece önemli iki unsur. Hatta kimse kendini kandırmasın bu işlemleri yapmadan kilo vermek mümkün değil. Mide küçültme ameliyatı olanlar dahi çok ağır diyet süreçlerinden geçerek zayıflıyorlar. Yani yediğinize ve hareketinize dikkat etmeden kilo vermeniz ne yazık ki imkansız.
Her spor her insana uyacak diye bir doğru yoktur. Kilo vermek için genelde önerilen kardiyo çalışmaları size çok sıkıcı ve yorucu geliyor olabilir. üstelik spor salonuna yazılmak için ayırabileceğiniz bir bütçeniz de bulunmayabilir. Bu vücut sizinse eğer, onun dilinden de en iyi siz anlarsınız. Grup sporları size eğlenceli geliyorsa arkadaşlarınızla voleybol, basketbol tarzı sporları yapabilirsiniz. Eğer bir çevreniz yoksa ve yine de bu tarzda aktivitelerde bulunmak istiyorsanız, elinize bir top alarak duvarla karşılıklı oynasanız dahi korkunç enerji harcarsınız. Hareketsiz bir hayattan her gün 2 saat zıplamalı hareketli bir düzene geçiş kısa zamanda büyük farklar yaratacaktır.
Uyandığınızda Aklınıza Gelen İlk Şey Yemek Olmasın
Üzülerek söylüyorum ki kilolu insanlar uyandıkları ilk an akıllarında şu soru vardır; Acaba şimdi ne yesem? Bu sorunun cevabı her zaman için o kadar iştah açıcı ve ağız sulandırıcıdır ki, yemek için yaşadığınız gerçeğini o an için görmezsiniz bile. Gün içinde ne yemeniz gerektiğini kendinize sormaya devam edersiniz ve her gününüz bu şekilde sona erer.
Her kilolu insan gün içinde yemek yemeyi unutanları kıskanır. Çünkü bir insanın yemeyi unutması demek, acıkmaması demektir. Öncelikle kendinizi dinleyin, vücudunuzu tanıyın. Acaba siz ufak gurultuları açlık ile karıştırıyor olabilir misiniz? Her yemek yediğinizde aslında gerçekten aç mısınız? Genelde bu sorulara verilen cevaplar ortaktır. Aç değilsinizdir ama yersiniz. Midenizi küçülterek açlık hissinin geçmesini sağlayabilirsiniz. Uyandığınızda kendinize farklı ritüeller bulun, mesela her sabah 15-20 dakikalık bir mini dizi izleyerek güne başlayın. Böylelikle uyandığınızda aklınıza ilk o dizinin heyecanlı kısmı gelecektir. Gün içinde ne yesem diye düşünmek yerine aklınızı farklı konularla meşgul edin. Böylelikle beyniniz şartlanacak ve yeme hissini daha az salgılayacaktır.
Başkalarından Etkilenmeyin
Çevrenizde büyük bir azim veya gayretle kilo vermiş kişiler olabilir. Unutmayın 40 kilo vermek her bünyede farklıdır, çünkü kilonun miktarı yüksektir. Çıktığınız yol uzun bir yoldur ve ilk 10 kilodan sonra artık vazgeçme lüksünüz yoktur. Elbette 180 kiloluk birisi 120 kiloluk birisine göre daha hızlı 40 kilo verebilir. Başlangıç kiloları aynı olan iki kişi arasında da hız farkı olabilir. Birisi sizden daha hızlı kilo verdi diye sizden daha sağlıklıdır anlamına gelmez. Bünyeleriniz farklıdır ve bu fark sizi özel kılan şeydir.
Bir yanıt yazın